£x¢£||£Ñ¢¥.t®.gg
- - --^[No sunuş no pronLemo ]^-- - -  
  Ana Sayfa
  Spor Haberleri
  Daha Fazla Haber
  Galeri
  Harika Fıkralar
  Firefox Eklentileri
  Html Kod Deneme
  İlginç Bilgiler
  Önemli Linkleri
  Login
  Şarkı Sözleri
  => Sen Giderken
  => Gönül Yarası
  Sözler
  Yıldız Falı
  Forumlar
  Top Liste
  Anketler
  Sayaç
  İletişim
  Ziyaretşi Defteri
  MSN aNLamLI NiCkler
  Gazete
:) :) :) :) :) :) :) (: (: (: (: (: (: (:

http://www.excellency.tr.gg

» LimeWire Basic 4.12.4

» Windows Live Messenger (Türkçe) 8.0.0792

» Winamp Surround Edition 5.25 Full Beta 801

» Ares Lite Edition 1.8.1

» MSN Messenger (Türkçe - Windows 98/ME için) 7.0.0816

» Google Earth 4.0.1693 Beta

» WinRAR (Türkçe) 3.60 Beta 8

» BvT Live TV 2.0

» Avast! 4 Home Edition 4.7.871

» Turing Translator 6.02

Şarkı Sözleri
BEN Mİ ÇOK ESMERİM SEN Mİ ÇOK SARIŞIN ?
Dumanlı bir kasım akşamı bulutlar havada salkım salkım
Günlerden çarşamba ya da perşembe saat yirmi otuz dolayları
Ay girdi penceremden içeri
saçları kirli sarı yok inceliğinde kaşları
Yıldızlar tek görgü tanığı
Dudaklarından pus gözleri bakır çalığı
Usulca haber verdi sanki kaçınılmaz olasılığı
Zehirli bir koku bıraktı
Dünya mı çok genişti
Yoksa mevsim mi çok dardı
Aslında ne sonu vardı bu işin ne de başı
Elbette farkındaydım ben bu yanlışın
Ah ah şu dondurucu soğu yok mu kışın
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın

Allah’tan soğuğa dayanıklıyım
Ne çıkar uykusuz da kalırım
Heyecanım yorgunluğumu götürür
Böyle daha gecelerce dayanırım
Dışarıda dumanlı bir kasım akşamı
Ben, ben hiç yalnız bırakmadım ki yalnızlığımı
İçimde yaşadım bütün duygularımı
Yok,yok ; olmaz, olmaz bu kalp sesleri benim değil
 mutlaka bir başkasının
Peki be Özcan Kılıç nereye kadar ki sonu bu kaçışın
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın

Ben mi çok yanıldım dünya mı çok değişti
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın
Ben mi çok yalnızım insanlar mı çok farklı
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın

Bir sevda özlemidir muhakkak bu soğukta ısıtan gönlümü
Öyle uzun uzun laf etmeme gerek yok,
verirse kader verir artık bunun hükmünü
Bir yer gelir ne savunma iç güdüsü ne korku kalır
ne de yürek üzüntüsü

Sabah, öksüz bir çocuk gibi doğar doğmaz yüzüme
Ufuktaki bu sarılık aniden vurdu gözlerime
Habercisi miydi acaba yeni bir başlangıcın
Onca dosta onca düşmana karşın
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın

Mutluluğu senle paylaşmayı çok isterim
Çatal çatal şimşek çakar dağları deviririm
Şüphesiz bir delilik yaparım
Bir şafak vakti el ele tutuşur yağmur altında köprüde dolaşırım
Alevlere malevlere girer mısra mısra kurşun dökerim
Gözlerini dinamit misali hep üstümde taşırım
Her cumartesi akşamı sözleşir kanlıca da yakamozları sayarım
Sonra...
Sonra mı...
Sonra ummadığım bir anda hakikatler çıka gelir işte
Yalanlar inanmak istediğim hayallerimi
Keşke seni görmeseydi, seni tanımasaydım derim
Darmadağın olur saçım başım bilirim
Ben oldum gene mağlubu bu savaşın
Çünkü...
Çünkü ben çok esmerim sen çok sarışın

Ben mi çok yoruldum dünya mı çok değişti ?
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın
Ben mi çok yalnızım insanlar mı çok farklı
Ben mi çok esmerim sen mi çok sarışın..

 

 

 

 

 

 
 
3.ŞAHSIN ŞİİRİ
Gözlerin gözlerime değince 
Felaketim olurdu, ağlardım
Beni sevmiyordun, bilirdim
Bir sevdiğin vardı, duyardım
Çöp gibi bir oğlan, ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
Ne vakit Maçka'dan geçsem
Limanda hep gemiler olurdu
Ağaçlar kuş gibi gülerdi
Sessizce bir cigara yakardın
Parmaklarımın ucunu yakardın
Kirpiklerini eğerdin, bakardın
Üşürdüm, içim ürperirdi
Felaketim olurdu, ağlardım
Akşamlar bir roman gibi biterdi
Jezabel kan içinde yatardı
Limandan bir gemi giderdi
Sen kalkıp ona giderdin
Benzin mum gibi giderdin
Sabaha kadar kalırdın
Hayırsızın biriydi fikrimce
Güldü mü cenazeye benzerdi
Hele seni kollarına aldı mı
Felaketim olurdu, ağlardım
ATTİLA İLHAN....
 

 

 

 
 BEN SANA MECBURUM 

Ben sana mecburum bilemezsin 
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum 
Büyüdükçe büyüyor gözlerin 
Ben sana mecburum bilemezsin 
İçimi seninle ısıtıyorum. 

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor 
Bu şehir o eski İstanbul mudur 
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor 
Sokak lambaları birden yanıyor 
Kaldırımlarda yağmur kokusu 
Ben sana mecburum sen yoksun. 

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur 
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur 
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan 
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu 
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından 
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman 
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu 

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor 
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor 
Durup köşe başında deliksiz dinlesem 
Sana kullanılmamış bir gök getirsem 
Haftalar ellerimde ufalanıyor 
Ne yapsam  ne tutsam nereye gitsem 
Ben sana mecburum sen yoksun. 

Belki haziran  da mavi benekli çocuksun 
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor 
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden 
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun 
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor 
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin 
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor 

Ne vakit bir yaşamak düşünsem 
Bu kurtlar sofrasında belki zor 
Ayıpsız   fakat ellerimizi kirletmeden 
Ne vakit bir yaşamak düşünsem 
Sus deyip adınla başlıyorum 
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin 
Hayır başka türlü olmayacak 
Ben sana mecburum bilemezsin. 


ATTİLA İLHAN....
 
 
 
 

 


www.trentemlak.com  
  E X C E L L E N C Y










 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol